Merhabalar,
Bu sene de Dünya Su Günü’nü güzel bir farkındalıkla kutladık. Buradan sizlerin de Dünya Su Günü’nü kutlarım. Bugün Liv Hospital’in Dünya Su Günü Etkinliği’nde “Su ve Teknoloji” konulu bir konuşma gerçekleştirdim. Birleşmiş Milletlerin belirlemiş olduğu bu gün 1992 yılından beri her sene kutlanıyor. Yine “Temiz Su ve Sanitasyon” Birleşmiş Milletlerin 17 “Sürdürülebilirlik Kriteri” arasında 6 numarada yer alıyor. Bu yazımla da son derece önemli olan bu konuya dair önemli noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Su: Yaşamsal Mucize
Suyun bizler için anlamı ve önemi saymakla bitmez. Öncelikle su dünyadaki tüm ekosistem için yaşamsal öneme sahip. Canlılığın ve yaşamın kaynağı, havadan sonra ikinci en temel ihtiyacımız. Biliyoruz ki hem vücudumuzun hem de dünyamızın yarısından fazlası sudan oluşuyor. Sağlık, şifa, canlılık ve enerji ile yakından ilişkili.
Tüm bu yaşamsal öneminin yanında su insanlığa, medeniyetlerin oluşumuna ve teknolojiye de önemli katkılar sağlamıştır.
Su Merak Ettirip Keşfettirmiştir.
Örneğin Felsefe çoğu zaman bir ‘kıyı’ söylemidir. Çünkü suyun ötesi hep merak edilmiş ve su bizi oralara ulaştırmıştır. “Herşeyin temel öğesi sudur” diyen Thales gibi eski filozoflar bilgiyi öğrenmek, araştırmak amacıyla gemilerle farklı bölgelere gitmış orada yeni ilimleri öğrenmişlerdir.
Su Farkındalık Yaratmıştır.
Yine Herakleitos «Değişmeyen tek şey değişimdir» sözünü sudan yola çıkarak söylemiştir.
Ve Su Teknolojiye Yön Vermiştir.
18. yy’da İngiltere’de başlayan sanayi devriminin gelişmesinde buharlı makinelerin bulunuşuyla çok önemli bir rol oynamıştır. Tarih çizelgesinde ilerlerken birinci, ikinci, üçüncü sanayi devriminden bugüne teknoloji durmadan gelişti. Üretim arttıkça arttı ve dolayısıyla tüketilen su da arttı…
Günümüzdeyse iklim krizi ve aşırı hava olaylarının etkisiyle “su krizi dünyanın en önemli gündem maddesi Verilere baktığımızda;
İnsanlık son 100 yılda doğal su kaynaklarının yarısını tüketti.
Temiz su kaynaklarına erişim giderek azalıyor.
Yapılan bir araştırmaya göre dünya genelinde 2025 yılına kadar 1,8 milyar insan temiz suya erişim saglayamayacak.
Diğer yandan suların kirlenmesiyle biyoçeşitlilik de azalıyor.
Geldiğimiz bu noktada hem insanlığın hem de teknolojinin suya bir vefa borcu var aslında…Dolayısıyla önümüzdeki süreçte en temel amacımızın mevcut su rezervlerinin en iyi şekilde kullanılması ve her işte ne kadar su tüketilecek ne kadarı geri kazanılacak bunun düşünülmesi olmalı.
Madem ki artık Endüstri 4.0’ı hatta 5.0’ı konuşuyor, ayda veya başka gezegenlerde mevcut teknolojilerin gücüyle su arayabiliyoruz, dünyada varolan su içinde bir an önce katkı sağlayacak teknolojilerin kullanımı yaygınlaşmalı. Peki su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir kullanmak için teknoloji ne katkılar sağlıyor?
Su 4.0: Akıllı Su Yönetimi
Bu noktada iyi haber hayatımızın birçok alanına giren ileri teknolojiler suyun yönetimi ve iyileştirilmesi için de kullanılıyor. Yani Endüstri 4.0 teknolojileri ile geliştirilen projeler, Su 4.0 olarak tanımlanıyor.
Sürdürülebilirlik yani girdilerin maksimum verimle kullanımı ve döngüsellik yani eski ürünlerin yenilerinin üretiminde kullanılması teknolojinin de desteğiyle giderek artıyor.
Özellikle tarım, üretim gibi su tüketiminin çok yüksek olduğu endüstrilerde gelişmiş arıtma teknolojileri, veri analitiği, internet üzerinden cihazların iletişimi (IoT) ve yapay zeka (AI) gibi teknolojileri kapsar.
Akıllı sulama teknolojileriyle sensörlerin, otomasyonun ve yapay zekanın kullanımıyla toprağın ve havanın nemine göre sulama miktarının ayarlanmasıyla su tasarrufu sağlanıyor. Yine sadece tarım değil peyzaj alanlarında, golf ve futbol sahalarında da akıllı sulamadan yararlanılıyor ve bu artırılmalı.
Su kaynaklarının uydu teknolojileri ile uzaktan izlenmesi; kuraklık izleme, su havzası yönetimi ve iklim değişikliğinin etkilerini değerlendirmede kullanılıyor.
Gelişmiş arıtma teknolojileri atık suyu yeniden kullanılabilir suya dönüştürüyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi su kalitesi izleme, talep tahmini ve arıtma proseslerinin optimizasyonunu sağlıyor.
Yine yapay zeka en çok su kullanan sektörlerden tekstilde üretimin tüm aşamalarında tahminlemelerle sağladığı verimlilikle su tüketimini azaltıyor. Amaç satılabilir ürün potansiyelini artırarak firmaların satılmayacak ürün üretimini azaltması.
Malzeme teknolojilerinin gelişimiyle pamuk yerine biyobazlı, bitki veya meyve liflerinden kumaş üretimi inovasyonları gerçekleştiriliyor
Hem bireysel kullanımlarımıza önem vererek hem de ve teknolojinin desteğiyle suya ve doğaya sahip çıkacağımız bir gelecek diliyorum.
Leonardo da Vinci’nin çok sevdiğim bir sözünde dediği gibi “Su yaşamın aynasıdır.” Ve artık o aynaya daha dikkatle, çözüm odaklı bakmak, suyun kıymetini bilecek projeleri insan ve teknoloji iş birliği ile üretmek gerekiyor.
Suyun şifası sizlerle olsun.
