Boğaziçi’nin 19. Yüzyıldaki tarihine uzanan fotoğraf sergisi

Şule Gazioğlu Art & Design çok özel bir serginin açılış davetine ev sahipliği yaptı. ‘Sébah&Joaillier: Eye of the Bosphorus’, Joaillier ailesinin 5. kuşak temsilcisi olan koleksiyoner Fabrizio Casaretto’nun bir araya getirdiği aile arşivinden seçilmiş fotoğrafları günümüzle buluşturuyor. Boğaziçi’nin 19. yüzyıldaki tarihi kökenine uzanmanın yanı sıra Osmanlı’nın en önemli fotoğraf stüdyosunun aile arşivini de ilk kez görme imkânı sunan serginin açılış davetine iş ve sanat dünyasının seçkin isimleri katıldı.

Boğaziçi Sergisi ŞULE GAZİOĞLU- FABRİZİO CASARETTO

ŞULE GAZİOĞLU- FABRİZİO CASARETTO

Boğaziçi sergisi ŞULE-KEMAL İNSEL | AYŞE KAMİL BİLGİN

ŞULE-KEMAL İNSEL | AYŞE KAMİL BİLGİN

Boğaziçi Sergisi-NİHAN CAN-HATİCE GÜRKAN |CHRISTOPHER-NİHAN NANNA |OSMAN-ZEYNEP YARSUVAT

NİHAN CAN-HATİCE GÜRKAN |CHRISTOPHER-NİHAN NANNA |OSMAN-ZEYNEP YARSUVAT

 Sébah&Joaillier: Boğaziçi’nin Gözü”sergisi, 28 Nisan’da Şule Gazioğlu Art&Design’da gerçekleşen özel bir davetle sanatseverlerle buluşmaya başladı. Küratörlüğünü Şule Gazioğlu’nun gerçekleştirdiği açılış davetinde, iş ve sanat dünyasının seçkin isimleri, Osmanlı döneminin en önemli fotoğraf stüdyosunun 19. yüzyıla tarihlenen Boğaziçi fotoğraflarına büyük ilgi gösterdi.

Joaillier ailesinin 5. kuşak temsilcisi olan koleksiyoner Fabrizio Casaretto’nun bir araya getirdiği aile arşivinden yapılan fotoğraf seçkisinin yanı sıra, 19. yüzyıla ait görsel ve belgeler, stereoskop gibi döneme ait gereçlerin de yer aldığı sergi ile davetliler adeta zamanda bir yolculuk yaptı.

Boğaziçi hem iki kıtaya yayılan kendine has coğrafyası, hem de sakinleriyle şekillenen özel kültürüyle, yalnızca İstanbul ve Türkiye’de değil, dünya çapında ikonik bir bölge. Mehtapta kayık sefalarından, özenle inşa edilmiş yalılardaki akşam yemeklerine, iskelelerinde vapur bekleyen kalabalıklara, Bebek Kahvesinden, Robert Kolej’e, hisarların görkeminden, Kuleli Askerî Lisesine, yazlık sefarethane binalarına, Boğaz’da olmak ve Boğaz’ı yaşamak yüzyıllar boyunca bir ayrıcalık olmuştur.

Sébah&Joaillier, Boğaz yaşantısının kült statüsünü belki de ilk fark eden ve kayıt altına almanın önemini anlayan Osmanlı’nın ilk fotoğraf stüdyolarından. Osmanlı fotoğrafçılık tarihinin belki de en önemli markası olan Sébah&Joaillier arşivini sanat tutkunlarıyla buluşturan bu özel sergi, 18 Haziran 2023 gününe kadar devam edecek.

Bir stüdyo fotoğrafhanesi olarak kurulmasına rağmen, dış mekân fotoğrafçılığı da yapan Sébah&Joaillier’nin hedeflerinden biri Osmanlı’nın bilinmeyenini dış dünyaya göstermekti. Bu manada oryantalizmi dünyaya yayan stüdyonun Sébah&Joaillier olduğu, ikilinin belki de ‘Oryantalizmin öncüleri’ olduğu kabul ediliyor. Koleksiyoner Fabrizio Casaretto’daki belgelere göre yurt dışıyla ticari ilişkileri en iyi olan stüdyo da Sébah&Joaillier idi ve bu açıdan Osmanlı’nın dışarıya açılan kapılarından biriydi. Stüdyonun temel amacı turistlere ve yurt dışına fotoğraf satmak, bu önemli gelir getiren ticari alana hâkim olmaktı. Zaten o yıllarda fotoğraf yalnızca orta ve yüksek gelirli ailelere has bir üründü. Bugün hala dünyanın her tarafında Sébah&Joaillier fotoğrafı bulmak mümkün; örneğin Max Fruchterman gibi popüler kartpostal editörlerine de çok fotoğraf verdikleri belgelenmiştir. Sébah&Joaillier, Osmanlı’nın İstanbul, Bursa, İzmir gibi şehirlerinde, iç ve dış mekanlarını kadrajlayan çok iyi ve yetkin fotoğrafçılar olarak kabul edilir.

Fabrizio Casaretto’nun yüzlerce fotoğraftan oluşan aile arşivinde ön plana çıkan temalardan biri kuşkusuz Boğaziçi. Sébah&Joaillier için Boğaz’ın özel bir önemi olduğu görülüyor, yalnızca Tarabya semtinden dahi onlarca kare mevcut. İkilinin bir kolunu oluşturan Polycarpe Joaillier, daha önceki kuşakta aile mesleği olan kuyumculuğun verdiği (Joaillier Fransızca’da mücevherci anlamına gelmektedir) kadirşinas duruşunu, İstanbul’un mücevheri sayılan Boğaziçi’ni kadraja alarak sürdürüyor adeta.

Son dönemde yaşanan olaylar ışığında, tıpkı Venedik’te olduğu gibi ikonik ama kırılgan ve benzersiz bu Boğaziçi mirasını gündeme getirmek, Osmanlı’nın ise en önemli kurumlarından birine hak ettiği ilgiyi vermek için bu sergi hayata geçiriliyor.  Bu narin mirasa değerini teslim etmek ve tanıklık etmek için, Şule Gazioğlu Art Design yeni sergisiyle tüm Boğaz severleri Emirgan’daki galerisine bekliyor.

İlgili Konular