14 Mayıs Anneler Günü. Buradan tüm annelerimizin ve anne adaylarının gününü kutluyorum. Anneler günü için sunucu, yazar, wellness ve yoga eğitmeni Ece Vahapoğlu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Ece Hanım, anneliğe dair duygularını, oğlunu geleceğe hazırlamaya dair düşüncelerini, anılarını ve nasıl zaman geçirdiklerini paylaştı. Bu keyifli röportaj için Ece Vahapoğlu’na teşekkürlerimi iletiyor ve sizlere keyifli okumalar diliyorum.
Ece Hanım, annelik çok özel bir kavram. İlk anne olduğunuzda neler hissettiniz?
Daha hamilelikte farklı hissetmeye ve karnındaki bebeği düşünmeye başlıyorsun. Daha dikkatli yaşıyor, daha iyi besleniyorsun, belki karnın okşayıp onunla konuşuyorsun… Doğum anına gidersek, oğlumu ilk görüp hemen kucağıma aldığım an “inanamıyorum ama gerçek ve kavuştuk” gibi düşünceler geçti içimden. O andan itibaren biliyordum ki çocuğum bana kutsal bir emanet ve artık hep benimle… Hele o ilk anlar, ilk günler sürekli oğlumu seyrediyordum; gözüm başka şey görmüyordu ve çok mutluydum. Anne olduğum her ana, şu an 3,5 yaşına gelmiş oğlumu her gördüğümde şükrederim.
Anne olmak birçok rolü beraberinde getiriyor. Bunlardan bir tanesi de çocukları geleceğe hazırlamak. Siz bunun için nasıl bir yol izlediniz?
Çocuk doğmadan önce bence herkes kafasında ideal bir ebeveynlik çiziyor; ama çocuğu büyütürken o ideallik sınırlarınızın hepsini tutamıyorsunuz. Çocuğum hem özgür bir birey olarak yetişsin istedikten sonra her davranışına karışmak tezatlığı gibi… Çocuğum doğal ortamda büyüyecek dedikten sonra belli bir yaştan sonra teknolojiyle tanıştırmak gibi…
Ben oğlumun fikirlerine, kararlarına elimden geldiğince ve ölçülü bir şekilde saygı duymaya çalışıyorum; ama otorite olarak anne ve babasının olduğunun da farkına varmasını sağlayarak. Annelik bana biraz gel-git’li çelişkiler silsilesi gibi geliyor. Hem evladına kıyamamak, onu aşırı sevmek hem de yeri gelince ona kızmak… Hayatın her zaman onların istediği gibi hediye vermeyeceğini de öğütlerimin arasına sıkıştırıyorum.
Sizin annenizden aldığınız en temel öğüt neydi?
Annemi kaybedeli kısa bir süre oldu; geçtiğimiz Kasım ayında ebediyete kavuştu. Rahmetli annemin (ki hala ‘rahmetli’ kelimesini kullanmakta zorluk çekiyorum) durumlar karşısında en çok kullandığı kelime “hayırlısı kızım” idi. Bunu kendime sık hatırlatır oldum; iyi veya kötü diye etiketlemeden “hayırlısı” diyebilmek…
Günümüzde anne-çocuk ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim zamanımızla, hatta bizden önceki nesillerle karşılaştırdığımızda günümüzün çocukları daha özgür bireyler olarak yetişiyor; kendi istekleri, kararları, talepleri ve konuşma hakları var. Anne-çocuk ilişkisi de bu anlamda daha yakın mı yoksa aslında daha uzak mı bilemiyorum. Belki anne ve çocuk daha çok şey konuşabiliyor ama dış şartlar ve günümüzün yaşam tarzı etkisiyle annesinin bir bakışından anlam çıkarabilecek bağlantıda olamayabiliyor…
Oğlunuzla en çok neler yapmaktan keyif alırsınız?
Sarılmak, temas halindeyken birlikte bir şey izlemek, kucağımda oturması, birlikte denize girmek, spor yapmak, hatta ben kendim spor yaparken gelip üstüme çıkması J
En unutamadığınız anınız nedir?
Oğlumla ben hep iki dilde konuştum; ama o ilk dil olarak İngilizce’yi tercih etti ve bana ‘mommy’ dedi ilk. Bana Türkçe olarak birden ‘anne’ dediği o anı unutamam. Ben araba kullanırken o arkada oto koltuğundaydı ve birkaç kez üst üste “anne, anneeee” dedi ve ikimiz de çok mutluyduk. Hatta videosunu hemen çekebilmiştim ve instagramda da paylaşmıştım.
Annelik bir günlük değil, ömürlük bir kutlama aslında. Sizce bu kutlamanın şarkısı ne olurdu?
Ben içinde sonsuz mutluluk ve aşk barındıran şarkıları annelerimize de ithaf edeceğimizi düşünürüm.
Anneler günü mesajı olarak neler söylemek istersiniz?
Annelerimizle kozmik bir bağlantımız olduğunu biliyor ve hissediyorum. Hücrelerimizde annelerimizin mitokondrisi var; yani hücreye enerji veren temeldeki şey. O yüzden bu dünyadan göç etseler de hücrelerimizde var olmaya devam ediyorlar; yani buna inanmak beni rahatlatıyor. Aynısı benimle oğlum için de geçerli. Bizim dünyaya gelişimize aracı kanal olan yüce varlıklar annelerimiz…