Barbie filmi merakla ve heyecanla izlenmeye devam ediyor. Ben de geçtiğimiz gün izledim. Mattel’in Barbie’yi günümüz dünyasındaki değişimlere nasıl uyarladığını hem film üzerinden hem de sosyolojik, psikolojik ve teknolojik bakımdan değerlendirdim.
Kız çocuklarının oyunlarından eksik olmayan, benim gibi meraklıları için de koleksiyon tutkusuna dönüşen Barbie’nin filmi 21 Temmuz itibarıyla beyaz perdedeki yerini aldı. Filmin yönetmeni 39 yaşındaki ABD’li Greta Gerwig. Daha önce yaptığı Ladybird (2017) and Little Women (2019) gibi feminist temalı filmlerle de tanınıyor. Gösterimin ilk gününden itibaren dünya çapında büyük ses getiren film, yılın en iyi açılış yapan filmi ünvanına kavuştu. Cast kadrosunda ise Margot Robbie, Ryan Gosling, Will Ferrell ve Michael Ceragibi tecrübeli isimler yer alıyor. Söz konusu Barbie olunca zaten son derece konuşulmaya değer bir gündem oluyor haliyle.
Barbie; filmin bir eleştiri niteliğinde olması, bir süre önce çeşitlilik ve kapsayıcılıkla şekillenen bebek serileri, metaversede yaptığı iş birlikleri ve dijital oyunlarla kendisini güncelleme yolculuğunu sürdürüyor. Bu durum filmin tanıtım süreçlerinde ve kendisinde yer alan teknolojiyle birlikte dokunduğu sosyolojik ve psikolojik konular çerçevesinde de önem kazanıyor. Aslında film için feminist alt metinlerle bir perspektif sunan romantik komedi demek mümkün.
Barbie’nin Radarında Ne Var?
Barbie filmi sosyolojik ve psikolojik anlamda dünyadaki cinsiyet eşitsizliği algısını ele alıyor. Bunu ele alırken iki farklı evren tanımlamasıyla yola çıkıyor. Bir tarafta Barbieland olarak bilinen ve kadınların egemen olduğu pespembe bir diyar ile bir ütopya yaratılırken, diğer tarafta ise patriyarkinin hakim olduğu günümüz dünyasıyla distopya yer alıyor.
Filmin açılışında Margot Robbie Barbie bebeğin piyasaya sunulduğu ilk halinin devasa boyutuylabizleri 2001: Bir Uzay Macerası”nda monolit sahnesine benzer şekilde selamlıyor. Burada Barbie’nin piyasaya sunulmasıyla birlikte oyuncak bebeğin hem şekilsel hem de oyunun işlevindeki farklılaşmasına yapılan vurgu küçük kızların oyuncak bebeklerine dair “anne” rolü üstlenmelerinde yarattığı değişimle birlikte toplumun beklediği kadın imgesinin Barbie ile birlikte doğduğunda da kapitalist sistemin dayatmaları tümüyle dönüşüme uğraması ele alınıyor. Dolayısıyla çocukların bilinçaltının açık olduğu, hayallerinin geliştiği o ilke evrelerde ve sonrasında oyunların içeriğinde kız çocuklarının yalnızca “anne” rolüyle özdeşleşmesine Barbie ile birlikte gelen değişim ortaya konarken feminist bakışta karşımıza çıkıyor.
Gerçek Dünyayı Tanıma ve Keşfetme
Klişe Barbie ayak formunun gerçeğe dönüşmesiyle bir serüvene atılıyor. Filmde yer alan Tuhaf Barbie, Klişe Barbie’ye tercihli bir yolculuk sunan mistik bir rehber. Burada Klişe Barbie gerçeklikle karşılaşma, kendini keşfetme, güçlendirme ve şifalandırma günümüz kadınlarının oldukça çok uyguladığı yöntemler. Aynı zamanda bu deneyimler bir diğer yandan olgunlaşma ve güçlenmenin, hayatın anlamını keşfetmenin de yolunda yer alıyor. Burada Matrix’teki kırmızı mavi hapın yerini, topuklu ayakkabı terlik ikilisinin alması da güzel bir detay ortaya koyuyor. Barbie’nin, erkek egemen düzenle tanıştığı “gerçek” dünyada hissettiği ilk duygusu korku olurken, Ken haliyle ataerkilliğe hayran oluyor. Barbie, erkek egemen düzene karşı tavrını modern çağın klişeleri karşısında kadın hareketini yüceltiyor. Tüm dünyada yükselen Women Empowerment, Girl Power, Sisterhood gibi temalar Mattel ve dolayısıyla Barbie’nin de dünyasına nüfuz etmiş durumda.
Diğer yandan tüm Barbieler Kenleri kendilerini kendi güçlerini kendileri üzerinden, farkındalıkla keşfetmeleri gerektiğine dikkati çekiyor. Bireyin kendisini başkaları üzerindeki gücü, kontrol edebilirliği, kısıtlamaları ya da baskıyla değilde kendi değeri ve sahip oldukları, geliştirdikleri ile tanımlaması kadın olsun erkek olsun herkes için kazanılması gereken bir yetkinlik diye düşünüyorum.
Barbie ile Çeşitlilik, Kapsayıcılık, Kariyer
Barbie’nin kalıcı olmasının ardındaki en önemli nedenlerden biri çeşitliliğe ve kapsayıcılığa olan bağlılığı. Bu noktada Barbie’nin arkasındaki şirket olan Mattel, beş yıl önce Barbie markasını yeniden değerlendirerek iki düzineden fazla farklı etnik kökene ve daha geniş bir vücut tipine sahip bebek modellerini piyasaya sürdü. Yine aktris Zendaya, hayvan aktivisti Bindi Irwin ve dansçı Misty Copeland gibi gerçek kadınların başarılarını kutlayan ve bilim, politika ve iş gibi alanlarla ilişkili kariyer bebekleri serileri üretildi.
Bu kapsayıcılık, Barbie’nin içinde yaşadığımız toplumsal çeşitliliği yansıtmasında önemli bir rol oynadı. Çeşitliliği kucaklayan Barbie, bu sayede ideal kadın imajının temsilcisi olma özelliğini değiştirme girişimini de aslında başlatmıştı.
Barbie’nin Metaverse ve Dijital Influencerlık Serüveni
Bundan bir süre önce Forever 21 ve Mattel, Barbie’den esinlenen bir “fijital” kapsül koleksiyonu için bir araya gelmişti. Koleksiyon, hem fiziksel mağazalarda hem de metaverse’te yer aldı. Bu vesileyle “Forever 21 x Barbie” adlı 76 parçalık koleksiyon, seçili mağazalarda, mobil uygulamada ve web sitesinde meraklıları ile buluştu. Ayrıca, Mattel ve Forever 21, Sanal Marka Grubu (VBG) ile gerçekleşecek iş birliğiyle Roblox üzerinden AI destekli bir VR koleksiyonunu Shop City Barbie Deneyimi adı altında sunmayı planlıyor. İki şirket geçen sene küçük bir Barbie koleksiyonuyla iş birliği yapmıştı.
Microsoftda filmin vizyona girmesi öncesinde yaptığı yeni bir Barbie temalı Xbox Series S konsolunu, ilk Xbox Barbie oyuncak bebeklerini ve Forza Horzion 5 için Barbie arabalarını tanıtmıştı. İlaveten Barbie ve Ken’in ekrandaki kıyafetlerinden esinlenerek tasarlanmış değiştirilebilir Xbox kablosuz kontrol cihazı ön kapakları da yeni ürünler arasında yer alıyor.
Barbie’nin sanal varlığı 2000’lerin başında PC oyunlarında ortaya çıkmıştı. Barbie artık son derece yaygın kullanılan sosyal medya platformlarında sanal bir birey olarak varlığını sürdürüyor, gönderiler ve yorumlar aracılığıyla takipçilerle gerçek zamanlı etkileşim kuruyor.
Yine Barbie’nin animasyon versiyonu 2015’te YouTube’da vlog çekmeye başlamış hayata dair tavsiyeler paylaşmış ve takipçilerine dolabını tanıtmıştı Yine TikTok’taki akımlarda da karşımıza çıkıyor.
Lil Miquela gibi dijital influencerlar algoritmalarla yaratılarak sanal dünyadaki etkileşimlerle varlık kazanırken Barbie fiziksel varlığını sanal dünyaya taşımış durumda. Birçok sosyal medya platformlarında önemli sayıda takipçisi olan Barbie artık bir influencer olarak önemli bir güç sahibi. Zamana, değişime, sosyolojik etkilere ve teknolojiye ayak uydurma, takipçileriyle etkileşim kurma becerisi, bir influencer olarak Barbie’nin geleceğini şekillendirmede sürdürülebilirlik önemine sahip olacak.